Yazar Kaf Dağı’nın ardından mürekkep çalmış dünyamıza. Bir şeyi ne kadar özlediğimizi ya da yokluğuyla ne kadar uzun zamandır yaşadığımızı bazen o şeye denk gelince fark ederiz. Kaf Dağı’nı özlediğimi fark ettim. Masala uzak kaldığımı, gerçekle fazla haşır neşir olduğumu dile getirmek istiyorum. Böyle başlamak istedim değerlendirmeye. İnsan kendinden başlamalı keşfetmeye diye düşündüğümden belki de.
Kitabın arka kapağında “ Sonunda onlar da birer bilge olacaklar ve düşlerini gerçeğe dönüştürmeye başlayacaklardı.” deniyor. Bilge olunca hayallerimizi gerçekleştiremeye başlarız yani öyle mi? Bu güzel bir ayrıntı bana göre. Ne dersiniz, hayal ile bilgelik arasında nasıl bu kadar sıkı bir bağ olabilir?
Bilgelik Okulu’nun öğrencilerinden Gün ile Bulut arasında yaşanan olay hikayeyi başlatır. Gün’e öğretmeni Bilgeus ödev vermiştir ve Gün bu ödev için çoban olarak hayatına devam eder.Ama o nedense diğer tüm çobanlardan farklıdır. Bir türlü kendi gibi birine bulunduğu köyde denk gelmez. Yapmaya karar verdiği şey ise bir çocuk için büyük cesaret ister doğrusu: Ülke ülke dolaşacaktı. Ve aradığını bulacaktı. Bulmuş mudur sizce peki?
Sonunda köyüne dönen ve sonrasında da Bilgelik Okulu’nda son bulan bu serüvenin Gün’e neler kazandırdığını tahmin etmek güç doğrusu. İyisi mi gelin hep beraber okuyalım! +8 yaş için uygun bulduğum kitabın dili ve olay örgüsü efsanevi ve masalımsı öğelerle zenginleştirilmiş. Kitap daha büyük ebatta ve daha çarpıcı çizimlerle daha ilgi çekici durabilirdi. Yine de resimlemelerin hoşuma gittiğini söyleyebilirim. Çocuklar bu kitapla ufaktan felsefeyle, mitolojik öğelerle tanışmış olacaklardır. Öğrenmenin ve bilgeliğin uzun bir yol olduğunu ama aynı zamanda zevkli olduğunu çocuklara hissettiren güzel bir kitap olmuş.
Hayalle, bilgelikle.
Yazar:Aslı Eti
Resimleyen: Mavisu Demirağ
Yayınevi: Kırmızı Kedi Çocuk
Değerlendiren: Sevda Çelik
Yorum Gönder
Düşünceleriniz bizim için önemli..