YASİMCİM CANIM BENİM

Kitabın ilk sayfasında dikkatimi çeken “farklı bir çocuk değilmiş” ifadesi ile başlamak istiyorum: Okulun ilk gününü hatırlamıyorsak bile sınıfın “farklı” olan üyesini unutmamışızdır hemen hemen hiç birimiz. Dış görünüşü, gelişimi, duruşu, bakışı ya da konuşması farklı olan arkadaşımızı ve o özelliğini hatırlarız. Neden peki? Onca zaman ve anıdan neden onların o özelliği kalır aklımızda? Çünkü “farklı” unutulmazdır. Peki farklı olanı alaya alıp dalga mı geçtik yoksa güzel tarafından bakmayı öğretti mi bize büyüklerimiz? Bize her ne öğrettilerse biz artık doğru ile yanlışı ayırt edebiliyoruz. Öyleyse görevimiz doğruya götüreni işaret etmek. 
Hikayemizde de bu gibi “farklı” durumlardan biri yaşanıyor. Hem de okulun ilk günü. Herkesin heyecanının, yeni bir ortamda bulunmanın verdiği stresle tavan yaptığı o günde. Kahramanızın adı Rasim ve r harfini söyleyemiyormuş. Bu onu sevimli kılıyor tabi ki ama kaç kişi bunu fark edebilir ki... Belki de bazen dönüp kendi gözlerimizin içine bakmalıyız. Neden bazı şeyleri sevimli tarafından  değil de diğer tarafından görmeyi tercih ediyoruz diye sormalıyız aynalara

İsterseniz gelin beraber okuyalım. Rasim’in nasıl yetenekleri varmış, nelere sahipmiş. Gerçi bunları öğrenmek için Rasim ile arkadaş olmak gerekiyor. Ayrıca dünyada Rasim gibi olup çok ünlü ve yetenekli insanlar olduğunu da kitabımızın sonundaki sorularından anlayabiliyoruz. 

Kitabımız +7 yaş için edinilebilir. Okuma sonrası farklı olanı sevimli tarafından görme üzerine konuşulabilir. “Fay(r)klılıkla.
Yazar: Necdet Neydim 
Değerlendiren: Sevda Çelik
Share:

Yorum Gönder

Düşünceleriniz bizim için önemli..

Designed by OddThemes | Distributed by Blogger Themes