Yaşar Kemal deyince sarı ve sıcak gelir aklıma. Sarı güneşten, sıcak Akdeniz havasından.Öyke ki kitap tam da sarı-sıcak:Kapağıyla, resimlemesiyle ve dahi konusuyla.
Kitap insanı bilmezlerle tanıştırır.Seyehat ettirir hem ruhen hem zihnen.
Yaz aylarını yüksek sıcaklarda geçirmeyen ilimiz pek azdır.Hemen hemen her çocuk yaz sıcağında kavrulmanın ne demek olduğunu bilir. Kimi kum ve denizle kimi tarla ve işçilikle.Hayata konforlu başlayan, maddi anlamda zorluk çekmeyen çocukların şaşırarak, “Yok artık bir pantolon için mi üç gün üç gece çalışmış Mustafa?”diyebileceği kadar farklı yaşayan çocuklar, çocukluklar! Çünkü taşra ile şehir uçurum kadar farklı olabiliyor bazen yaşam koşulları açısından.
Emeğe, sahip olunana değer vermek, karşıdaki insanın yerine kendini koyabilmeyi bilmek on bir yaş üstü, artık ergenliğe adım atmış çocuk için önemli farkındalıklardır. Biraz da merak uyandırmak adına şunu ekleyeyim: “Kötülüğü kendine, iyiliği de kendine yapar insanoğlu.Kötü karakterle kısa vadede kazanmış olmak karşıdakinin kaybetmesi değil insanın kendi kişiliğinden vermiş olması en büyük kayıptır.” Kitap,Sedat Girgin tarafından resimlenmiş ve her zamanki gibi çizerimiz çok iyi iş çıkarmış.Sarı-sıcak bir emek var çizgilerinde.
Kitapta argo sayılacak bir kaç kelimenin bulunduğunu belirtip bu kelimelerin farkında olarak kitabı almanız gerektiğini düşünüyorum.On bir yaş çocuk kitaplarında argo kelime kullanmamanın yerinde olacağı kanısındayım.On bir yaş üstü herkes okusun, büyükler küçüklere hediye etsin, kitap üzerine sohbetler edilsin isterim. Beyaz bir pantolon da hediye edebilirsiniz, hem sevdiklerinize hem de ihtiyacı olan bir çocuğa.Sevgi ve saygıyla.
Yorum Gönder
Düşünceleriniz bizim için önemli..