Sekiz kolunuz olsaydı sabahları uyanmak ve giyinmek sizi de bezdiren bir curcunaya dönüşür müydü? Yavru bir ahtapot olsaydınız ve kollarınızın sizi donattığı yeteneklerden haberdar olmasaydınız belki.Tıpkı kahramanımız Nino gibi…
Nino kollarını kontrol etmek, onlarla yemek yemek, her biriyle teker teker giyinmekte çok zorlanıyor.Annesinin yardımıyla giyinir ve okulun yolunu tutar.Yolda yılan balığının evinin çökmek üzere olduğunu görür.Hikayede kolları Nino’yu bir kahramana dönüştürmüştür.Mutluluğunu eve gidince tam tamına on altı kollu bir sarılmayla taçlandıracaktır.
İster yavru bir ahtapot olsun ister bir ağaç isterse bir çocuk, evrendeki her canlı tek ve biriciktir.Bir birinden farklı yeteneklere sahiptir.Bunun farkında olmak yapabileceklerimizi keşfetmemizi sağlar.Çocukları da bu bilinçle büyütmek onlara kendi doğasına hakim olma olanağı verir.Kollarını nasıl kullanacağını bildikten sonra yavru bir ahtapot olmak zor bir şey değildir.
“Sen bizim için çok özelsin,
inan olduğun gibi çok güzelsin.”
Sara Şahinkanat bu kitabında “kendini olduğu gibi sevme, olduğu gibi kabullenme” konularını tatlı bir hikayeyle işlemiş. Çok sade ve şiirsel bir anlatım kullanmış.Feridun Oral’ın da ustaca resimlediği bu kitabı 3 yaşından itibaren kendini keşfetme savaşları veren tüm çocuklara ve yetişkinlere tavsiye ediyorum.
Sevgiyle...
Yorum Gönder
Düşünceleriniz bizim için önemli..